Dünyanın En Büyük Kanyonu Nerede? Doğanın Büyüklüğünü Toplumsal Gözle Yeniden Düşünmek Kanyonlar sadece doğanın yeryüzüne attığı derin imzalar değil; aynı zamanda insanlığın farklı bakış açılarını bir araya getiren metaforik alanlardır. Bu yazıda sadece “Dünyanın en büyük kanyonu nerede?” sorusuna yanıt aramakla kalmayacak, aynı zamanda bu devasa doğa harikasının toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi kavramlarla nasıl iç içe geçtiğini de birlikte sorgulayacağız. Çünkü doğa, sadece coğrafyanın değil; kültürün, kimliğin ve insan hikâyelerinin de taşıyıcısıdır. Doğanın Devi: Yarlung Tsangpo Büyük Kanyonu Çoğu insan “dünyanın en büyük kanyonu” denilince aklına hemen ABD’deki ünlü Grand Canyon’u getirir. Oysa bilim insanlarına göre rekor,…
Yorum BırakKategori: Makaleler
696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Nedir? – Toplumsal Cinsiyet ve Adalet Perspektifinden Bir Yolculuk Bazen bir yasa maddesi sadece bir satır gibi görünür; ama o satır, binlerce insanın hayatında yeni bir sayfa açar. 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) da tam olarak böyle bir dönüm noktasıdır. Gelin bugün, bu düzenlemeyi sadece hukuki bir metin olarak değil, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet merceğinden birlikte inceleyelim. Çünkü yasalar yalnızca devletin değil, hepimizin hikâyesidir. Toplumsal Dönüşümün Eşiğinde: 696 Sayılı KHK 24 Aralık 2017 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, Türkiye’de özellikle kamu sektöründe çalışan yüz binlerce taşeron…
Yorum BırakGörme Süreci Nerede Başlar? Kamera Obskuradan Nöral Devrelere Uzanan Bir Yolculuk Görme dediğimizde çoğu kişi cevabı “göz” diye verir. Peki ama görme süreci nerede başlar? Işığın göze girmesi mi ilk adım, yoksa beynin yorumlaması mı? Bu yazı, tarihsel tartışmalardan güncel sinirbilim bulgularına uzanarak bu soruyu katman katman açıyor. Tarihsel Arka Plan: Gözden Saçılan Işınlardan İçe Giren Işığa Antikçağ ve Ortaçağ’da uzun süre “gözden dışarı çıkan ışınlar” (ekstramisyon) görüşün sebebi sayıldı. Dönüm noktası, 11. yüzyılda İbn el-Heysem’in Kitab el-Menazır’ı ile geldi: Ona göre ışık göze girer ve görmeyi başlatır (intromisyon). Bu deneysel yaklaşım, modern optiğin temellerini attı. :contentReference[oaicite:0]{index=0} 17. yüzyılda Kepler,…
Yorum BırakGüç, Sabır ve Kuruma Süresi: Guaj Boya Ne Kadar Sürede Kurur? Siyaset bilimiyle uğraşan biri olarak, toplumsal değişimin ritmini sık sık bir boyanın kuruma süresine benzetirim. Guaj boya, su bazlıdır; hızlı kurur ama kalın sürülürse bekletir. Tıpkı iktidarın doğası gibi: bazen hemen sonuç verir, bazen ise alttan alta kurumayı, sessizce biçimlenmeyi gerektirir. “Guaj boya ne kadar sürede kurur?” sorusu, yalnızca bir teknik mesele değil; toplumsal dönüşümün, iktidar ilişkilerinin ve ideolojik dirençlerin bir metaforudur. Guaj Boya ve İktidar: Kurumanın Zamanı Kim Belirler? Guaj boya genellikle 15–60 dakika arasında kurur. Ancak bu süre; boyanın kalınlığına, yüzeyin emiciliğine, ortamın sıcaklığına ve nemine bağlıdır.…
Yorum BırakGramofon Türkiye’ye Ne Zaman Geldi? – Sesin Tarihindeki Dönüm Noktası Tarihi anlamak, geçmişin tozlu raflarında unutulan sesleri yeniden duymaktır. Bir tarihçi olarak bazen belgelerden çok, seslere kulak vermek gerekir. Çünkü ses, zamanın tanığıdır. “Gramofon Türkiye’ye ne zaman geldi?” sorusu yalnızca bir teknolojik gelişmenin tarihi değildir; aynı zamanda bir toplumun modernleşme sürecinde, kulaklarının dünyaya açıldığı andır. O an, yalnızca müziğin değil, düşüncenin, duygunun ve kültürel dönüşümün de ses kazandığı bir dönemdir. Sesin Mekanikleşmesi: Gramofonun Doğuşu 19. yüzyılın son çeyreğinde dünya büyük bir dönüşüm içindeydi. Sanayi Devrimi, sadece makineleri değil, insanın duyularını da yeniden tanımlıyordu. 1877’de Thomas Edison’un fonografı icat etmesiyle başlayan…
Yorum BırakChrysopa nedir? Doğanın en tatlı “yeşil stratejisti” ile tanışın! İtiraf edelim: Doğa dediğin şey bazen Tinder’daki mesaj trafiğinden bile daha karmaşık. Kim kimin peşinde, kim kimi yiyor, kim kime fayda sağlıyor… derken ekosistemdeki ilişkiler yumağı insan ilişkilerinden bile daha çetrefilli hâle geliyor. Ama bugün tanışacağınız canlı, bu karışıklıkta hem bir stratejist, hem bir terapist, hem de küçük bir kahraman: Chrysopa! 🌿 Evet, kulağa bir Yunan tanrısı ya da yeni çıkan bir akıllı telefon modeli gibi gelebilir ama hayır, Chrysopa aslında doğanın en sevimli ve en etkili böceklerinden biridir. Hazırsan, erkeklerin “çözüm odaklı” zihniyetiyle kadınların “empati ve bağ kurma” süper gücünü…
Yorum BırakASM Kime Denir? Eğitimin Dönüştürücü Gücüyle Bir Bakış Bir Eğitimcinin Samimi Gözlemiyle Başlayalım Eğitim, yalnızca bilgi aktarma süreci değil; bireyin, toplumun ve değerlerin yeniden inşasıdır. Her sabah öğrencilerle bir araya geldiğimde, öğrenmenin nasıl bir dönüştürücü güce sahip olduğunu yeniden hissederim. Öğrenme; soru sormakla, merakla ve anlam arayışıyla başlar. İşte bu anlam arayışını yönlendiren her kavram, her kurum, toplumsal yapımızın bir parçasını temsil eder. Bu yazıda, “ASM kime denir?” sorusu üzerinden yalnızca bir tanım değil, aynı zamanda bir öğrenme süreci inşa edeceğiz. ASM Nedir? Temel Bir Tanımla Başlayalım ASM, “Aile Sağlığı Merkezi”nin kısaltmasıdır. Türkiye’de birinci basamak sağlık hizmetlerinin yürütüldüğü, bireylerin doğrudan…
Yorum Bırak24 Şubat 2024 Ne Kandili? Geleceğin Maneviyat Haritasını Birlikte Çizelim 24 Şubat 2024, Berat Kandili’dir. Tarih takvimde sadece bir rakamdan ibaret gibi görünebilir ama bazı günler vardır ki anlamı bugünden taşar, geleceğe doğru uzanır. 24 Şubat 2024 de işte tam olarak böyle bir gün. Çünkü o tarih, İslam dünyasında affın, arınmanın ve yeniden doğuşun sembolü olan Berat Kandili’ne denk geliyor. Ancak bu yazıda meseleyi sadece “hangi kandil” diye bırakmayacağız. Çünkü Berat Kandili’nin anlamını geleceğe taşıdığımızda, bireysel ve toplumsal hayatta bizi nelerin beklediğine dair çok daha büyük sorularla karşılaşıyoruz. — Berat Kandili: Affın, Arınmanın ve Yeni Başlangıçların Gecesi Berat kelimesi “temize…
Yorum BırakKelimelerin Sessiz Gücü: Kunut Dualarının Edebî Derinliği Kelimeler bazen bir kılıçtan keskindir, bazen bir merhem kadar yumuşak. Edebiyat, bu iki uç arasında salınan insan sesinin sanatıdır. Dua ise bu sesin gökyüzüne uzanan hâlidir. Kunut duaları, sadece bir ibadet anı değil; insanın kelimeler aracılığıyla Yaradan’la kurduğu en derin diyaloglardan biridir. Bir edebiyatçının gözünden bakıldığında, bu dualar kelimenin ruh hâlini, dilin dua formuna bürünmesini ve insanın iç sesinin metne dönüşümünü temsil eder. Kunut Dualarının Anlam Evreni Kunut, sükûnetten doğan bir teslimiyettir. Kunut dualarında bahsedilenler, insanın yaratıcı karşısında acziyetini, aynı zamanda umudunu dile getirir. Bu dualar, bir tür varlık bilinci taşır; kulun kalbinden…
Yorum Bırakİrticaya Karşı Olma Ne Demek? Toplumsal Yapılar ve Cinsiyet Rolleri Üzerinden Bir İnceleme Toplumların tarihsel gelişimi, yalnızca bireylerin yaşamlarını değil, aynı zamanda onların toplumsal yapılar ve normlarla nasıl etkileşime girdiğini de şekillendirir. Bu etkileşim, kimi zaman bireylerin kişisel tercihleriyle, kimi zaman ise kültürel ve toplumsal baskılarla örülür. İrticaya karşı olma, toplumun, bireysel ve kolektif düzeyde yenilik ve değişime gösterdiği tepkinin bir yansımasıdır. Toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler bu tepkileri belirler ve şekillendirir. Bu yazı, irticaya karşı olmanın toplumsal yapılarla olan ilişkisini derinlemesine analiz edecek ve toplumsal normların, cinsiyet rollerinin ve kültürel pratiklerin nasıl şekillendirici bir etkisi olduğunu tartışacaktır.…
Yorum Bırak